Adnan Oktar'ı oynatan Sanhedrin hahamları, İsrail'i de, bütün dünya Yahudi organizasyonlarını da yönetiyorlar |
Yahudilerin Dünya üzerinde bu denli güçlü ve etkili olmalarının nedeni, sağlam bir emir komuta zincirine sahip olmalarıdır. Bu sistemin en büyük özelliği gizliliğidir. Her birim yalnızca kendisine verilen emirleri yerine getirir. Kurulan "hücre sistemi" sayesinde, her birimin yalnızca en üst kademesindekiler, bir üst örgütle bağlantı içine girebilirler. Sistemin tümünü bilenler ise yalnızca en üstteki Kabbalist Hahamlardır.
Bu sayede Siyonizm, çoğu insanı, bazen kendileri de farkına varmadığı halde, kendi amaçları doğrultusunda çalıştırabilmektedir.
"Milletlere baş olmak için beni korudun. Bilmediğim bir kavim bana kulluk edecek. Yabancı oğulları bana boyun eğecekler. Kulakları işitince, bana itaat edecekler. Yabancı oğulları takatsiz kalacaklar. Ve hisarlarından titreyerek çıkacaklar."
(Tevrat, 2. Samuel Bölümü, 22/44-46)
Siyonimzmi en tehlikeli hale getiren yönü, faaliyetlerini büyük bir gizlilik içinde yürütmesidir. Tevrat'ta verilen taktikler nedeniyle, Yahudiler asla açık bir mücadele yürütmezler. Büyük bir sabırla, hücre sistemleri kurarak uzun vadeli fakat etkili planlar yürütürler.
Siyonizmin gücü sahip olduğu sağlam emir komuta zincirinden gelmektedir. Bu zincir, çoğu insanın farketmeden Yahudiliğe hizmet etmesini sağlarken, Yahudiliğin asıl gücünü gizlemektedir.
Bu sistemin en büyük özelliği derecelendirme esasına dayalı oluşudur. Zincirin en altındakiler, konu ile ilgili çok az şey bilirken, basamaklar yükseldikçe her derecede yeni sırlar, yeni bilgiler öğrenirler.
Bu sistem sayesinde Siyonizm, kendisini çok iyi gizleyebilmektedir. Bu yöntem nedeniyle sokaktaki insan, olayların içyüzünü fark edemez. Tek bir noktadan yönlerdirilen, fakat tesadüf süsü verilen olaylara ancak çok dikkatli bir inceleme ile bakılırsa, var olan bağlantılar hissedilebilir.
ÜÇ KABBALİST ve ADNAN OKTAR’I DA OYNATAN SANHEDRİN HAHAMLARI
"Kabbala kitaplarının metinleri semboller ile doludur. Her devirde bunların manasını bilen üç yahudi büyüğü bulunur. Bunlardan ölenin yerine bir alt kademeden (Sanhedrin, 70'Ier Meclisi) en iyisi seçilir, diğer ikisi tarafından esrara vakıf edilir."(Türk Mason Dergisi, s.21, sh.1095)
Kabbala, Tevrat inmeden çok daha önceleri yahudi ruhban sınıfının geliştirdikleri bir öğretidir. Kabbala Yahudilerin üstün ırk inançları üzerine kuruludur, büyü ve metafizik güçlerle bağlantı sanatıdır.
Tevrat'ın inmesiyle, geleneklerine körü körüne bağlı olan Yahudi toplumu ve toplumun önde gelenleri, Kabbala felsefesini bırakmamış, hatta Tevrat'ı da bozarak bu felsefeye uydurmuşlardır.
Bundan dolayı Kabbala, sapkın yahudi felsefesinin ve hak dine olan düşmanlığın adıdır. Bugün de dünya yahudiliğini yönlendiren esaslar Kabbala prensipleridir.
Fakat Kabbala metinlerini herkes okuyup anlayamaz. Şifreli olarak yazılmış olan Kabbala'yı çözebilmek için yoğun bir eğitimden geçmek gerekir. Bunun yanısıra kişinin metafizik özellikleri de Kabbala'yı anlamasında rol oynamaktadır
Bundan dolayı, Kabbala'yı anlayıp çözebilen az sayıdaki hahamlar, Dünya Yahudiliğini kontrol etmektedirler. Yahudilerin Kabbala'ya olan bağlılıkları Kabbalistlerin, bu toplum üzerindeki orotirelerini sağlamaktadır.
Kabbala'yı kendi felsefelerine temel edinen Masonlar, bu kitabı kimlerin çözebildiğini şöyle anlatıyorlar:
"Kabbala kitaplarının metinleri semboller ile doludur. Her devirde bunların manasını bilen üç Yahudi büyüğü bulunur. Bunlardan ölenin yerine bir alt kademeden (Sanhedrin, 70'ler Meclisi) en iyisi seçilir, diğer ikisi tarafından esrara vakıf edilir." (Türk Mason Dergisi, sayı 21, sh.1095)
İşte Siyonizmin emir komuta zincirinin tepesindeki güç bu haham topluluğudur. Üç Kabbalist ve Sanhedrin tüm Yahudi organizasyonlarının, İsrail Devleti dahil, bağlı oldukları haham topluluğudur.
Sanhedrin üyeleri, Kabbala eğitimi almış olan hahamların arasından seçilirler, sanhedrin 70 Kabbalist hahamdan oluşmaktadır. Bu sayı titizlikle korunur. Ölen bir hahamın yerine yeni bir tanesi seçilir.
Üç Kabbalist ise, bu haham topluluğunun üzerinde, Siyonizm'in emir komuta zincirinin tepesinde yer alır. Tevrat'ı değiştirip bugünkü haline getirenler, bu Kabbalist hahamlarıdır.
Bir Yahudi tarikatı olan masonluk da Kabbalistlere olan bağlılığını şöyle ifade ediyor:
"Kabbala, bilinçaltının kapılarını açan ve ruhunu saran manevi değerlerin dışarı çıkmasını sağlayan anahtardır. Masonluk onu, insanın yaşamı anlaması için gerekli görür." (The New Age s.77)
Masonlar hayatın anlaşılması için gerekli gördükleri Kabbala'ya bağlılıklarını bir başka kaynaklarında şöyle ifade ediyorlar:
Görüyoruz ki, Kitab-ı Mukaddes'in haricinde Yahudiliğin gizli bir ananesi, bir geleneği vardır. Ve yalnız buna vakıf olanlar, Kitab-ı Mukaddes'in hakiki manasını anlayabilirler. Biz de bu gelenek etrafında teessüs eden (kurulan) yüksek felsefeyi hülasa etmeye (özümsemeye) çalışıyoruz. (4. Konferans, Selamet Mahfili, s.48)
Masonluğun Kabbalizme olan sadakati, yahudi büyüklerinin dünya masonları üzerinde hiyerarşik bir yapı oluşturmasını sağlamaktadır. Bu durumda masonluk stratejisini yönlendirenlerin üst derecedeki Yahudi Kabbalistleri olduğu ortaya çıkıyor.
Bütün Yahudi organizasyonlarının ve Masonluğun Kabbalistlere bu denli bağlı olmaları, Siyonizmin emir komuta zincirinin temelinde Kabbalanın olduğunu ortaya koyuyor.
Masonluğa bağlı olan Rotary, Lions gibi kuruluşların üyelerinin büyük bir kısmı belki de bu hiyerarşik düzenin farkına varmadan Siyonizme hizmet ediyorlar. Kendi çevrelerinde, mesleklerinde kendilerinden istenen bazı görevleri yerine getiriyorlar. Önemli gibi görünmeyen bu faaliyetlerin hepsi toplandığında dev bir sonuç ortaya çıkıyor.
Siyonizmin eylemini, kullandığı bu yöntem nedeniyle takip etmek güçtür. Saatin akrebinin ilerlemesi izlenemediği gibi, Siyonizmin mücadelesi de izlenemez. Fakat ulaştığı sonuçlara bakıldığında, siyonizmin aldığı mesafe farkedilebilir.
Örneğin Kabbala kaynaklı ahlak dejenerasyonu yöntemi gün gün izlenemez. Bütün basın ve yayın organları, içki şirketleri, fuhuş sektörü günlük hayat içinde dikkati çekmeden faaliyet gösterir. Fakat sonuçta alınan mesafe değerlendirildiğinde izlenen plânın yapısını belirlemektedir