Evanjelizm, Protestanlığın içinden çıkmış bir akımdır. Protestanlık ise “Prostesto” kelimesiyle hafızanıza kazıyabileceğiniz bir hareket tarzıdır. Yani Papalığa ve Katolikliğe bir protesto olarak ve “Dinde Reform” iddiası ile çıkmıştır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, “Dinde Reform” talebi ile meydana çıkan Protestanlığın ve onun içinden çıkıp onunla özdeşleşen Evanjelizmin öyle Hıristiyan milletin kendi talepleri ile çıkmamış olduğunu, bu akımı başlatan ve kuran kişi Martin Luther’in de bir Sabetayist Yahudi olduğunu, ortada her devirde gözüken bir organize gizli Yahudi faaliyeti olduğunu göstermektedir.
1950’lerde sadece ABD’de üç milyon Evanjelist varken, günümüzde bunların 70-100 milyon arasında oldukları tahmin edilmektedir. Bozulmuş Tevrat’ın tamamını ve Bozulmuş İncil’in ise bazı kısımlarını HAK kabul eden bu gizli faaliyet imalatı ekol, Evanjelistler, öyle bir inanç esaslarına çekilmişlerdir ki işleri güçleri, en temel vazifeleri, İsrail’i ayakta tutmak ve Nil nehrinden Fırat nehrine kadar, bizim güney doğu topraklarımızın da içinde kalacağı bir BÜYÜK İSRAİL’i kurmak olmuştur. Bu ideal uğrunda yanıp tutuşmakta ve ellerindeki maddi manevi her imkanlarını buna harcamaktadırlar. Peki neden?
Çünkü elin Yahudisi bunları yepyeni bir ayarda organize ederken “Beklediğiniz İsa Mesih ancak BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ kurulduğunda gelecek. Bu devletin kurulması için bir Armagedon(Melhame-i Kübra – Dünyanın son ve büyük savaşı – 3. Dünya savaşı) yaşanacak. Çok acılar ve sıkıntılar çekilecek. Ama bundan sonra tam bin yıl ayakta kalacak olan TANRININ KRALLIĞI kurulacak.” Diye dolmuşa bindirmiştir.
Evangelist Siyonist Hıristiyanlar, Tanrı'nın İsrailoğullarını efendi olarak, kendilerini de bu efendilere özel hizmetkarlar olarak yarattığına inandırılmışlardır. Buna göre yeryüzünün efendileri Siyonistlerdir. Yani Tanrı, Siyonistlere yeryüzü krallığını/dünya çapında tek bir krallığı vaad etmiştir. Siyonistleştirilmiş Evangelist Hristiyanlar da, Siyonizme sadakatleri karşılığında Tanrı'nın kendilerine cenneti vaad ettiğine inandırılmışlardır.
Bu bilgiden sonra siz değerli okuyucularıma, “Bakın işte neden Büyük İsrail sınırları içinde kalan güney doğu bölgemizde terör var? Neden orta doğuda sıkıntılar bitmiyor? Neden Arap Baharı başımıza icat olundu hatta körfez savaşı neden yapıldı? O zaman başaramadılar da şimdi sadece askeri gücü değil de bir de taktik manevraları ve halk ayaklanmalarını ve çevre ülkelerin satılmış hükümetlerini ve başbakanlarını mı kullanıyorlar? Bu yaşananların hepsi, hem Siyonistlerin hem de Siyonistleştirilmiş Evanjelist Hıristiyanların marifeti mi? İnandıkları Armagedonu /3. Dünya savaşını çoktan başlattılar da bizi mışıl mışıl Halkların özgürlüğü ve DEMOKRASİ masallarıyla uyutuyorlar mı? Bilmiyor musunuz BUSH da Evanjelistti? Evanjelizm Beyaz Saray’ın gizli dini değil mi?” Gibi gereksiz sorular sormayacağım ve yorumlar da yapmayacağım.
Bütün bunlar birkaç aklı evvelin saçma sapan değerlendirmeleri… Bir şeyin “Demokrasi ve özgürlük” , “Halkların diktatörlerden kurtarılması.” için yapıldığı söyleniyorsa ve dahası bizim başbakanımız da böyle söylüyorsa ve bu projelere limitsiz destek veriyorsa, o şey öyledir. Tartışmanın gereği yok !
Ama siz şuna bakın bir de…
Hani bir Adnan Hoca var bilir misiniz? Bilirsiniz, bilirsiniz… Evet evet “İsrail’e atom bombası atanın gökkubbeyi başına yıkarız.” Diyen Adnan Oktar… Karşısına aldığı Sanhedrin hahamına (ki Evanjelistlerin ipi de, yönetimi de bu Sanhedrin hahamlarındadır.) “Süleyman Mabedini kuracağız.” Diyen Adnan Oktar… Hadi şimdi bir beyin fırtınası yapın ama sağı solu da yıkmayın, ayarı da kaçırmayın…
Bakın fırtınaya şimdi… Daha önce de ispat ettiğimiz gibi Adnan Oktar’ın hem kendisi hem de etrafındaki asıl kadrosu hep Sabetayistler ve ya Kripto Yahudiler. Eylemlere, söylemlere, bağlantılara, temaslara bir bakın Allah için… Sanki bu Evanjelistlerin Türkiye şubesi bunlar… Sanki Martin Luhter’in de günümüz ve Türkiye şubesi Adnan Oktar… “Bu kadar olur.” diyor insan kendi kendine… Martin Luther Hıristiyanlığı kullanarak milleti Siyonistleştirmiş bizim Martin (Adnan da) İslam’ı kullanarak necip milletimizi Siyonistleştirecek…
Biliyorum keyfiniz kaçacak ama çok daha vahimini ifade etmek zorundayım. “Ben-i İsrail’im. Evet Yahudiyim.” Diye itiraf etmek zorunda bıraktığımız Adnan Oktar’ın, hani on yıllardır Harun Yahya ismi ile yayınlanan Darwinizm – Materyalizm ve Evrim karşıtı meşhur kitapları var ya! İşte bu yüzlerce kitap da meğer ABD’deki sonradan imalat diyebileceğimiz “Evanjelist Siyonist Hıristiyan” cemaatinin kitaplarının Türkçe tercümesiymiş… Burada durun şimdi. Bırakın fırtınayı falan… Ne oldu şimdi? Ne anlaşıldı? Ne meydana çıktı?
Bir düşünür insan... Kuracağınızı söylediğiniz Süleyman Mabedi, Müslümanların değil Musevilerin hedefi. Kurulacağı yer de tam bizim kutsal mekanımız ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın olduğu yer...
Yani "Süleyman Mabedini kuracağız." diyen kişi doğrudan "Mescid-i Aksa'yı yıkacağız." demektedir.
Zaten Adnan’ın canlı yayında karşısına aldığı ve bize “Tertemiz insanlar onlar. Peygamber soyu onlar.” diye tanıtmak istediği o Sanhedrin hahamlarının gerçek yüzlerini anlatsam size, hem uzun gider hem de inanın mideniz kaldırmaz. Dünyada binlerce yıldır terörü, kanı, gözyaşını, katliamı, iç savaşları, savaşları, sömürüyü ve aklınıza gelen her ama her kötülüğü organize eden sözde din adamları bunlar… Bakın Hıristiyanlara bile nasıl tuzak kurduklarını ve onların da inançlarını sömürerek nasıl Siyonist Hıristiyanlara dönüştürdüklerini biliyorsunuz artık...
Öyle ise her sakallıyı dedeniz sanmayın. Hacı, Hoca ve Müslüman da sanmayın. Yahudiler de sakal bırakır sakın kanmayın J Öyle taktik, öyle sinsi ve öyle adice sızarlar ki milletlerin içine, neler döndüğünü anlayana kadar çoktan iş işten geçmiş olur.
Düşünüyorum bazen. Hani bu topraklar çok ama çook hain gördü de bu kadar çapsız, bu kadar pervasız ve bu kadar cahil cesaretlisini ve resmi 46 raporlusunu hiç görmedi.
Yahu yoksa bizi dolmuşa mı bindiriyorlar? Sakın şu İsrail denilen ülke ve gizli Yahudiler, o kadar da güçlü olmayan bir ülke ve insanlar olmasınlar?
Şu ihtimal de gerçek olamaz mı; aslıda çoktan yıkılmış ama zorla ayakta tutulmaya çalışılan ve her dört kişiden biri aç ve biilaç uyuyan bir İsrail milleti?.. 1,7 milyon insanın "Açız" diye feryat edip sokaklara döküldüğü ve bizim basınımızın her nedense üzerinde durup medyaya gereğince yansıtmadığı bir İsrail görüntüsü?...
“Yok canım. O kadar da değil. İsrail dünyaya kafa tutan millettir. Devlettir." diyenlerinize sesleniyorum. Fena bindirilmişsiniz dolmuşa. Mümkün olan ilk durakta inin artık.
Bakın, doğru düzgün gizli faaliyet icra edebilecek donanımlı, kültürlü, sabırlı, taktik, süper hafızalı, süper zeki, standart dışı, otoriter, diplomat, mütevazı ve vakur ve tam bir operasyon adamı denilebilecek eskisi gibi kadrolar bile bulamadıklarından, Adnan Oktar gibi, bir saat önce söylediğini bile hatırlamayan, en temel islami ve tarihi ve ilmi meseleleri bile bilmeyen, en kötüsü de sicili kapkara, Yargıtay'ın “çeteci” dediği, “sübyancı” diye karar verdiği ve Adli Tıp Kurumu'nun da "Paranoyak ve Şizofren bu" dediği birinden medet ummak zorunda kalan bir İsrail ve Yahudi milleti olabilir mi?
Bir baksanız ya, nerede elin Martin Luther’i, nerede bizim Martin Luther’imiz olan Adnan?
Bana öyle geliyor ki zaman geçtikçe Yahudi milleti ve İsrail hem giderek kokuşuyor, hem deşifre oluyor ve hem akıl almaz feci sonlarına yaklaşıyor… Evet dünyanın başına bela yağdırmayı din-iman zan eden ve Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de lanetlediği lanetli kavim sonun başlangıcında görünüyor. Ve GOYİMLERİN İNTİKAMI geliyor…
| Mehmet Fahri Sertkaya
01 Nisan 2013, Pazartesi
----
[Bu yazı tamamen yasaldır. Hiçbir suç unsuru yoktur. Aksine suç duyurusu niteliğinde bir yazıdır. Herhangi bir savcımız bu yazıyı suç duyurusu kabul ederek büyük operasyonların tuşuna basabilir/basmalıdır. Zira Evanjelizm Türkiye’yi ve Türkleri “Deccal” olarak görüp bir an önce yeryüzünden kaldırmayı hedefleyen bir inançtır ve devletimizi ve milletimizi tehdit eder durumdadır. Bu yazıyı profillerinizde, sayfalarınızda ve sitelerinizde paylaşmanız tamamen yasaldır. Bunu paylaşmanızdan dolayı doğabilecek bütün yasal sorumluluk sadece Mehmet Fahri Sertkaya’ya aittir. Gönül rahatlığı ile paylaşabilirsiniz. Yargı kararı olmadan paylaştığınız bu yazıyı sayfalarınızdan kaldırtanlara da “Yasa dışı Sansür uygulamak” suçlaması ile davalar açabilirsiniz. Yazara 0554 360 56 66 nolu telefondan –mümkünse mesai saatleri dışında- kolayca ulaşabilirsiniz. İhanetsiz, terörsüz, cinayetsiz, huzurlu, müreffeh ve mutlu bir Türkiye ve dünya için içinizdeki İsrail’i bitirin. Haklarınızı bilin ve devletinizin gücünü gösterin.]