Ergenekon davası sanıklarından Gazi Üsteğmen Avukat Serdar Öztürk, kamuoyunda Adnan Hocacı olarak bilinen Ayşegül Hüma Babuna ve Aylin Atmaca adlı kadınların avukatlık ofisinde keşif yaptıklarını iddia etmiş ve bununla ilgili suç duyurusunda bulunmuştu. Odatv olarak konuyu haberleştirmiştik.
ABD ELÇİLİĞİ’NDEN ARANMIŞ
Adnan Hoca’nın kızlarının Serdar Öztürk’e açtığı hakaret davasının görüldüğü Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dosyaya gelen bu belgeler ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı. Mahkeme dosyasına delil olarak giren kayıtlara göre, Aylin Atmaca ve Ayşegül Hüma Babuna, 14 Nisan 2009 ile 23 Nisan 2009 tarihleri arasında başkalarının adlarına kayıtlı telefonlarla 6 kez AKP ile, 4 Şubat 2009 ile 25 Mayıs 2009 tarihleri arasında 18 defa İstihbarat birimleri dahil Emniyet Genel Müdürlüğü’nün değişik birimleri ile, 10 Mart 2009 ile 22 Haziran 2009 arasında 12 defa Ankara Emniyet Müdürlüğü ile, 5 Haziran 2009 ile 26 Haziran 2009 tarihleri arasında 11 defa Adalet Bakanlığı ile, 5 Ocak 2009 ile 26 Haziran 2009 tarihleri arasında 222 defa TBMM telefonlarından AKP’li yetkililerle görüştüler. En ilginç iki kayıt ise,
Avukat Serdar Öztürk’ün 5 Haziran 2009 saat 12.30 da gözaltına alınmasında yedi dakika sonra ABD’ye kayıtlı 0016462009799 nolu telefondan aranmaları ve 25 Haziran 2009 da saat 21.35 de eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’dan mesaj almaları.
MAHKEMEDE HESAPLAŞACAKLAR
Öztürk’ün iddiasına göre bu kayıtlardan Emniyet İstihbarat Dairesinden B.H. ve M.G. adlı görevliler ve 4195601 nolu istihbarata ait telefonla yapılan görüşmeler iddialarını doğruluyor. Adnan Hoca’nın söz konusu görüşmeleri sormak için mahkemeye katılma talebi reddedildi. Avukatı Demet Reçber’ in katıldığı duruşmada ise, kızların avukatı Ahmet Gündel, müvekkiline ses kayıtlarından soru yöneltilmesine itiraz etti. Mahkeme ses kayıtlarının yasal dinleme ile elde edildiğine dair belgelerin sunulmasından sonra Ayşegül Hüma Babuna’ya soru yöneltilmesi işlemine devam edilmesine karar verdi. Ayşegül Hüma Babuna duruşmaya katılmadığı için soru sorulamadı. Öztürk verdiği dilekçeyle Ayşegül Hüma Babuna’nın zorla getirilmesi kararı verilerek duruşmada hazır edilmesini talep etti.
Odatv.com, 09.03.2013 03:08
---------------------------------------
ABD BELGELERİNDE ABDULKADİR AKSU HAKKINDA AĞIR İTHAMLAR
Wikileaks belgeleri tartışılmaya devam ediyor. 8 haziran 2005 tarihinde ABD Büyükelçiliği’nden gönderilen bir belge var ki durum mahkemeye taşınacak gibi görünüyor. Sözkonusu belge hükümette Erdoğan ile Gül arasındaki çekişmeyi konu alıyor. Hangi bakanın hangi tarikat ilişkileriyle göreve geldiğinin anlatıldığı belgede Abdulkadir Aksu hakkında çok ağır ithamlarda bulunuluyor.
Belgede Hanefi Avcı’nın Emniyet Genel Müdürlüğü Organize İşler Şube Müdürlüğü’nden alınmasını da anlatan bölümde şunlar yer alıyor:
“Sami Güçlü’nün görevden alınması, Erdoğan’ın Abdullah Gül’ün etkinliğini kırma niyetinde olduğunu gösteriyor. Akşit ve Ergezen’i İçişleri Bakanı Aksu karşısında güçlü birer rakip yapar. Eker’in atanmasıyla da Erdoğan, Aksu’nun alanını daraltır. Aksu, son olarak, Erdoğan’ın amaçları doğrultusunda Hanefi Avcı’yı devreden çıkararak Erdoğan’ın isteklerini yerine getirdi. Hanefi Avcı, Emniyet Genel Müdürlüğü organize suçlarla mücadele daire başkanlığı görevini yapan Gülen hareketinin bir mensubu olarak, AKP’nin içine kadar giden yolsuzluk soruşturmalarıyla dikkati çekmeye başlamıştı. Erdoğan bir süredir Aksu’dan, bazı milletvekillerini AKP’den uzaklaştırma çabası nedeniyle rahatsızdı. Aksu’nun Kürtleri kayırması, eroin ticaretine adının karışması, 20 yaşın altındaki genç kızlara düşkünlüğü ve oğlunun açıkça mafya üyeliği kabinedeki konumunu zayıflatıyordu.”
Odatv.com, 29 Kasım Pazartesi 2010 04:15
Belgede Hanefi Avcı’nın Emniyet Genel Müdürlüğü Organize İşler Şube Müdürlüğü’nden alınmasını da anlatan bölümde şunlar yer alıyor:
“Sami Güçlü’nün görevden alınması, Erdoğan’ın Abdullah Gül’ün etkinliğini kırma niyetinde olduğunu gösteriyor. Akşit ve Ergezen’i İçişleri Bakanı Aksu karşısında güçlü birer rakip yapar. Eker’in atanmasıyla da Erdoğan, Aksu’nun alanını daraltır. Aksu, son olarak, Erdoğan’ın amaçları doğrultusunda Hanefi Avcı’yı devreden çıkararak Erdoğan’ın isteklerini yerine getirdi. Hanefi Avcı, Emniyet Genel Müdürlüğü organize suçlarla mücadele daire başkanlığı görevini yapan Gülen hareketinin bir mensubu olarak, AKP’nin içine kadar giden yolsuzluk soruşturmalarıyla dikkati çekmeye başlamıştı. Erdoğan bir süredir Aksu’dan, bazı milletvekillerini AKP’den uzaklaştırma çabası nedeniyle rahatsızdı. Aksu’nun Kürtleri kayırması, eroin ticaretine adının karışması, 20 yaşın altındaki genç kızlara düşkünlüğü ve oğlunun açıkça mafya üyeliği kabinedeki konumunu zayıflatıyordu.”
Odatv.com, 29 Kasım Pazartesi 2010 04:15