Adnan Oktar ve çetesi hakkında açılan davalar sinsice zaman aşımına uğratılmış |
Adnan Oktar'ın 34 sanıkla birlikte yargılandığı dava, "reddi hâkim", "yetkili mahkeme" ve "suç yerinin neresi olduğu" tartışmaları arasında 10 mahkeme dolaşırken yargılamaya "zaman" kalmadı
Lube Ayar
Adnan Hoca olarak tanınan Adnan Oktar'ın 34 sanıkla birlikte yargılandığı "Tehditle menfaat sağlamak", "Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından 7 ile 18 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle yargılandığı dava, "reddi hâkim", "yetkili mahkeme" ve "suç yerinin neresinin olduğu" tartışmaları arasında 10 mahkeme dolaştığı için "zamanaşımı"ndan düştü.
10 Ocak 2000'de başladı
Sanık avukatları 10 Ocak 2000'de başlayan yargılama sürecinde davanın görüldüğü tüm mahkemelerde "reddi hâkim" talebinde bulunarak zaman kazandı. Sanık avukatlarının, eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) zamanaşımını düzenleyen maddelerindeki, 'yargı yerinin değişmesi nedeniyle verilen görevsizlik kararı zamanaşımını kesmez' hükmünü dikkate alarak yaptıkları girişimler böylece amacına ulaştı.
Kaldırılan 1 No'lu DGM'den yola çıkıp üç DGM mahkemesinden geçen dava DGM'lerin kapatılmasının ardından İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geldi. Sanık avukatlarının, 'suç yerini' gerekçe göstererek yaptıkları itirazlar üzerine, dosya dolaşmaya başladı.
Mahkeme olayların Silivri'deki villada geçtiği gerekçesiyle dosyayı Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bu mahkeme ise, olayların Oktar'ın Beykoz'daki villasında geçtiğini belirterek, dosyayı Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'ne yolladı.
Olay yerine ilişkin kargaşanın çözümlenmesi için dosya ikinci kez Yargıtay'a gitti. Yargıtay ise yargılama görevinin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde olduğunu belirterek, dosyayı iki yıl önce yolculuğuna başladığı yere gönderdi. Dosya geri geldiğinde sanık avukatları tekrar mahkeme heyetinin reddini istedi. Dosyanın son durağı olan 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise, davayı zamanaşımından düşürdü.
Bu dava bitmiştir
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdener Yurtcan, şöyle dedi: "Sık mahkeme değiştirilmesi yargılamada ender rastlanan bir durum olduğu için, zamanaşımını kesme yönünden yasalara bu şekilde norm konulmuyor. Yasalarda açık açık belirtilmesi gerekir. Yeni TCK'da da böyle bir değişiklik yok. Ancak, 5 yıl olan zamanaşımı süresi, 8-12 yıla kadar uzatıldı. Bu da devletin bireye sözüdür. 'Sen bir suç işlersen, ben bu süre içinde seni yakalarım, yargılarım, suçluysan bunu kanıtlarım ve cezalandırırım. Bunu yapamazsam, yakanı bırakırım gidersin' demektir. Fakat, uzatılan bu zamanaşımı süresi, yeni TCK'nın yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005'ten sonra açılan davalar için geçerli olacak. Bu nedenle Adnan Hoca davası artık bitmiştir."
'Adnan Hoca' davası nedir?
Davanın iddianemesine göre, Oktar'a bağlı iki konsey bulunuyor. Erkeklerden oluşan '7 İmam Kardeş' ve kadınlardan oluşan '3 İmam Bacı' adındaki bu gruplar, Oktar'ın siyasetçiler, bürokratlar ve sosyetenin ünlü isimleriyle bağlantısını sağlıyorlar. 40'a yakın ev ve villada ikamet eden örgüt üyelerin kandırdığı genç kızlar, Oktar'ın 'cinsel sömürü düzeni'nin kurbanı oluyorlar. Üniversiteli kızlar dışında, örgüte seks amacıyla sokulan ünlü manken ve sanatçıları ise kendi aralarında 'motor' olarak adlandırıyor. Sanıklar, bu kişilerle cinsel birliktelikleri sırasında gizli kamerayla çektikleri görüntüleri 'tehdit' unsuru olarak kullanıyor.
Adnan Oktar dosyasının 5 yıllık serüveni |
http://www.milliyet.com.tr/2005/11/30/guncel/gun00.html