![]() |
İslami cemaat kılığına girmiş bir kripto yahudi tarikatı; Adnan'cılar yahut Harun Yahya'cılar |
Adnan Oktar’ın Çeteci olduğu, Şantajcı olduğu, sübyancı olduğu, küçük
kızları cinsi anlamda mağdur ettiği, bu tuzaklardan kurtulmak isteyenlerine
gizli ve mikro kameralı tuzaklar kurduğu, gazetecilere ve siyasilere uzanan
geniş yelpazede isimlere çok ağır iftiralar türeterek şantaj yaptığı YARGITAY
8. CEZA DAİRESİNİN KESİNLEŞMİŞ KARARIDIR.
Adnan Oktar’ın mistik ve karakteristik Mehdilik hezeyanı içinde olduğu, kendini mehdi zan eden bir akıl hastası olduğu, paranoya, megalomani, şizofreni gibi en ağır akıl hastalıklarına müptela olduğu da ADLİ TIP KURMU GÖZLEM İHTİSAS DAİRESİ’nin 02/02/1987 tarihli ve 32 numaralı raporu ile RESMEN SABİTTİR. Bu nedenle bu hastalıklarının varlığını alay konusu etmeden, halkı ikaz etmek için dillendirmek, yayınlamak ve yorumlarınızda ifade etmek TAMAMEN YASALDIR. SUÇ DEĞİLDİR.
Suç, bunca kesinleşmiş adi suçu işleyenlerin bir de bu ülkenin insanlarına SANSÜR uygulamaya kalkması ve kendini çok büyük bir dini lider ve kanaat önderi göstermeye kalkmasıdır. Adnan Oktar’ın kitaplarının çalıntığı olduğu da sabittir. Bunu da kendisi itiraf etmek zorunda kalmıştır. Bu kitapların pek çoğu, ABD merkezli Siyonistleştirilmiş Hıristiyanların yani Evanjelistlerin, Evrim-Darwinizm karşıtı kitaplarının tercümeleridir. Adnan Oktar cemaatinin eylemleri ve söylemleri bu Evanjelist Siyonist tarikatın eylem ve söylemleri ile bire bir aynıdır. Bu tarikatın hedefi DECCAL olarak gördükleri Türkleri ve Türkiye’yi bir an önce yok etmek, güneydoğu topraklarımızın da içinde kalacağı bir BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ kurmak, sonrasında da dünya çapında tek bir Tanrının Krallığı’nı kurmaktır.
Adnan Oktar’ın mistik ve karakteristik Mehdilik hezeyanı içinde olduğu, kendini mehdi zan eden bir akıl hastası olduğu, paranoya, megalomani, şizofreni gibi en ağır akıl hastalıklarına müptela olduğu da ADLİ TIP KURMU GÖZLEM İHTİSAS DAİRESİ’nin 02/02/1987 tarihli ve 32 numaralı raporu ile RESMEN SABİTTİR. Bu nedenle bu hastalıklarının varlığını alay konusu etmeden, halkı ikaz etmek için dillendirmek, yayınlamak ve yorumlarınızda ifade etmek TAMAMEN YASALDIR. SUÇ DEĞİLDİR.
Suç, bunca kesinleşmiş adi suçu işleyenlerin bir de bu ülkenin insanlarına SANSÜR uygulamaya kalkması ve kendini çok büyük bir dini lider ve kanaat önderi göstermeye kalkmasıdır. Adnan Oktar’ın kitaplarının çalıntığı olduğu da sabittir. Bunu da kendisi itiraf etmek zorunda kalmıştır. Bu kitapların pek çoğu, ABD merkezli Siyonistleştirilmiş Hıristiyanların yani Evanjelistlerin, Evrim-Darwinizm karşıtı kitaplarının tercümeleridir. Adnan Oktar cemaatinin eylemleri ve söylemleri bu Evanjelist Siyonist tarikatın eylem ve söylemleri ile bire bir aynıdır. Bu tarikatın hedefi DECCAL olarak gördükleri Türkleri ve Türkiye’yi bir an önce yok etmek, güneydoğu topraklarımızın da içinde kalacağı bir BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ kurmak, sonrasında da dünya çapında tek bir Tanrının Krallığı’nı kurmaktır.